Bir madeni parayı raylarda ezer gibi
Kalbimi ezip geçti, binip gittiğin tren
Kondüktör düdüğünün acı çığlığı gibi
Sesim havada kaldı, ardından yalvarırken
Haydarpaşa Garı'nda öylece kalakaldım
Tavan süslemeleri yaldız yaldız döküldü
Gişedeki memura kin ve nefretle baktım
Verdiği o biletle, canım tenden söküldü
Dilenci bir kadının mendiline bıraktım
Adının baş harfini yazdırdığım kolyeyi
İstasyondan, denize bakan kapıdan çıktım;
Ardımda bırakarak acım, sen ve her şeyi...
©Attila Şanbay │A.Ş.│

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder